logo

HIRKA-İ ŞERİFLER VE NİĞDE’DE MUHAFAZA EDİLEN EMANET-İ MUKADDESE

Her yıl Ramazan-ı Şerif’de İstanbul Fatihteki Hırka-i Şerif camiindeki hırka-i şerif ziyarete açılır. Her yılda sayısız ziyaretçi tarafından ziyaret edilir. Ramazan vesile ise ile Mukaddes emanetler ile ilgili bilgilerimizi bir tazelemekte faide mülahaza ediyorum.

İstanbul mukaddes emanetlerden iki adet Hırka-i Şerifin varlığı bilinmektedir.

Birincisi, Hz. Peygamber’in ashabından şair Kab b. Züheyr’e (r.a.) hediye ettiği hırka-i şeriftir.  Topkapı Sarayı’nda sergilenmektedir. Hırka, Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılan iç içe iki altın sandıkta muhafaza edilmektedir. 630 yılında Hz. Peygamber (s.a.v) huzurunda, ensar ve muhacirlerden oluşan topluluk önünde İslam’ı kabul eden Kab b. Züheyr’e orada okuduğu kaside dolayısıyla bizzat Hz. Peygamber (s.a.v) tarafından giydirilmek suretiyle hediye edilmiştir. Bu sebeple, şairin bu kasidesi daha sonra İslam literatüründe “Kasîdetü’l Bürde, kaside-i bürde” adıyla yad edilmektedir. 

Muaviye, hırkayı 10 bin dirhem gümüş karşılığında satın almak istemişse de Kab buna razı olmamıştır. Kab’ın vefatından sonra da Muaviye tarafından Kab’ın varislerinden 20 bin dirhem karşılığında satın alınan hırka, Emeviler ve Abbasiler zamanında halifelerce korunması gelenek olmuştur. Osmanlı devletine 1517 yılında Mısır’ın fethi ile birlikte hilafet ve alametleri olarak diğer emanetlerle birlikte gelmiştir.

İkincisi, Hz. Peygamber’in Yemenli Veysel-Karanî’ye verilmesini vasiyet ettiği diğer bir hırka ise 1617 tarihinde Üveysi sülalesinden Şükrullah Efendi tarafından İstanbul’a getirilen Hırka-i Şerif’tir. Söz konusu hırka uzun süre kendilerine “hırka-i şerif şeyhleri” adı verilen bu ailenin elinde muhafaza edilmiştir. Bugün bu hırka, İstanbul Fatih’te Sultan Abdülmecid tarafından 1851 yılında yaptırılan Hırka-i Şerif Camisi’nde muhafaza edilmekte, her yıl Ramazan’ın 15’inden sonra da burada ziyarete açılmakta ve binlerce kişi tarafından heyecanla ziyaret edilmektedir.

Emaneti Korumak ;

Ancak Emanet-i mukaddesenin muhafazası hiç te kolay olmamıştır.

Birincisi;  Osmanlı Devletinin yılmaya yüz tuttuğu bir dönemde, Harb-i umumide (1.Dünya savaşı) Medine’deki mukaddes emanetleri Irak Kuvve-i Seferiyesi Kumandan Fahrettin Paşa (Türkkan) 17 Nisan 1917 de gizlice İstanbul’a gönderdi. Ancak İstanbul’un da tehlike altında bulunmasından dolayı bu mukaddes emanetler 1922 yılına kadar muhafaza edildi. (bu emanetler daha çok İstanbul ve İslam dünyasının diğer yerlerinde Haremeyn’e hediye olarak gönderilen yüksek sanat ve değeri olan çeşitli eşyalardı)  Fahrettin Paşa’nın gönderdiği emanetler ve İstanbul’daki diğer mukaddes emanetler 16 mart 1920’de İstanbul’un işgalinde gündeme gelmiştir. Alınan tedbirler sayesinde özellikle İngilizlerin bütün gayretlerine rağmen bulunamamıştır. İngilizler bu hususu Lozan’a da taşımışlardır. Mesele görüşme tutanaklarında İslam halifesinin karar vereceği mesele olduğu tezi ile kapatılmıştır.

İkincisi;  Topkapı sarayında Yavuz Sultan Selim’in hırka-i saadet dairesine dönüştürdüğü mekanda muhafaza edilen mukaddes emanetlerdir. II. Dünya savaşının başlaması ile birlikte emanetleri koruma hususu tekrar gündeme gelmiştir.

Bilindiği üzere 1 Eylül 1939’da Almanya’nın Polonya’ya saldırması ile başlayan 2. Cihan harbi kısa sürede tüm kıta Avrupasını etkisi altına almıştır. Genç Türkiye Cumhuriyeti savaşa girmeme kararı almış olmasına rağmen bir dizi tedbirler de almak durumunda kalmıştır. Almanların Avrupa’da hızlı ilerleyişi ve her taraftan gelen çeşitli ve ağır tehditleri karşısında alınan tedbirlerin başında İstanbul’da pasif karartma uygulamasına gidilmesi, Anadolu’da akrabası olanların yanına dönmek isteyenlere kolaylık sağlanması vb. birçok tedbirler gelmektedir. 

Bu tedbirlerden birisi de Topkapı sarayında muhafaza edilen Emanet-i mukaddesenin korunmasıdır.  Bu hususta 1941 yılının Nisan ayından itibaren gizlice taşınmaya başlayan mukaddes emanetler Niğde’ye götürülmüştür. (bir kısım eşyaların da Çankırı’ya götürüldüğüne dair belgeler de mevcut)

Niğde’de Akmedrese, Sarıhan ve Sungurbey camiinde muhafaza edilmiştir. 1947 yılına kadar saklanan emanetler 2. Dünya savaşının sona ermesinden sonra Topkapı sarayına tekrar götürülmüştür. 

Savaş SONGUR / 15.05.2019

Etiketler: » » » » » »
Share
1497 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ