Etiketler: Adalet yürüyüşü » Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ümraniye ilçe başkanı Cafer AktürkCumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ümraniye ilçe başkanı Cafer Aktürk, “Adalet Yürüyüşü’nün adalet duygusu zedelenen veya ülkedeki adaletsizliğin Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun arkasında birikerek İstanbul’a kadar o haykırışını gösterdiğini kaydederek “Bu yürüyüş her ne kadar provoke edilmek istense de amacına ulaştı, verilmek istenen mesajlar da verildi” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ümraniye ilçe başkanı Cafer Aktürk, aralarında Ümraniye Gündemi’nin de olduğu bölgenin saygın yerel gazetecileri ile bir araya geldi. Gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Aktürk, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan İstanbul’a “Adalet Yürüyüşü”nün adalet duygusu zedelenen veya ülkedeki adaletsizlik onun arkasında birikerek İstanbul’a kadar o haykırışını gösterdi. Bu yürüyüş her ne kadar provoke edilmek istense de amacına ulaştı, verilmek istenen mesajlar da verildi” dedi.
MÜCADELE FETÖ’DEN TAMAMEN MUHALEFETE KAYMIŞ DURUMDA
Aktürk, “Ülke gerçekten adalet noktasında ciddi sıkıntılar yaşıyor. 15 temmuz darbe girişiminin ardından mücadele alanı FETÖ olmasına rağmen muhalif ne varsa bunları diskalifiye etme noktasında bir politika izlendiğini gördük. Bilinçli ya da bilinçsiz. Şu an yapılan operasyonlar şunu gösteriyor ki mücadele FETÖ’den tamamen muhalefete kaymış durumda. Bunun son noktası bizim milletvekilimizin tutuklanması olayı oldu. Öyle bir kararla içeri alınmasını kimse tahmin etmiyordu. Kaldı ki bu noktada devlet kinle yönetilemez, yönetildiği takdirde işte sıkıntılar baş göstermeye başlıyor. Türkiye gerek içeride gerek dışarıda tüm dünyayla ciddi bir şekilde kavga halinde ve kendi coğrafyasına sıkışmış bir durumda. Yönetilemez bir noktaya gelmiş durumda.”
ORADA 3 KİŞİ VARDI; “BİR HAK, BİRİ HUKUK, BİRİ ADALET”
“Bu doğrultuda genel başkan kimse gelmese de adalet doğrultusunda Ankara’dan yola çıktı. Doğal olarak adalet duygusu zedelenen veya ülkedeki adaletsizlik onun arkasında birikerek İstanbul’a kadar o haykırışını gösterdi. Ankara’dan İstanbul’a dik bir yürüyüş gerçekleşti ve güzel bir miting ile de taçlandı. Ancak yürüyüşün amacının dışında İstanbul’daki mitinge katılım sayısında bilinçli olarak bir provoke ve polemik oluşturuldu. Halbuki katılımın sayısından önce taşıdığı anlam önemlidir kişi önemli değildir. Biz şu kadar kişi vardı, bu kadar kişi vardı polemiklerini bir kenara bırakıp şunu söylüyoruz. Orada 3 kişi vardı. Bir hak, biri hukuk biri de adaletti. Bu yeterliydi.”
35 MAHALLENİN 35’İNDEN DE ARAÇ KALDIRILDI
“Bu bağlamda Ümraniye ilçe örgütü olarak kendi imkanlarıyla gidenlerin dışında 35 mahallenin 35’inden de araç kaldırıldı. Ringler halinde toplamda 123 araç kaldırdık. Ümraniye bu konuda ciddi bir sınav verdi. Bu bir bakıma Ümraniye açısından hem sevindirici hem de diğer yandan üzüntü verici. Sevindirici tarafı bizim kendi açımızdan bu kadar katılımın gerçekleşmesi, üzüntü verici açısı ise Ümraniye’nin bu adaletsizlik yükünü daha fazla hissettiğini gösteriyor.”
AMACINA ULAŞTI, VERİLMEK İSTENEN MESAJLAR VERİLDİ
Aktürk, “Bu yürüyüş her ne kadar provoke edilmek istense de amacına ulaştı verilmek istenen mesajlar da verildi. Genel başkanımızın da dediği gibi “Cumhuriyet Halk Partisi artık halkın birincil sorunu olan her sorunu sokakta halkla beraber bir eylemle veya bir etkinlikle mutlaka hayata geçirecek” Hayata geçirmede başladı. Bu bağlamda ağustos 23-26 tarihlerinde Çanakkale’de “Adalet Kurultayı” yapılacak. Bu kurultay adalet yürüyüşünün devamıdır. Bu tür etkinlikler adaletsizliğe uğramış vatandaşların kendini ifade etme imkanı bulmasına ve ülkenin içinde bulunduğu girdaplardan kurtulmasına vesile olacaktır” dedi.
CUMHURİYET GAZETESİ DAVASI ÇÖKMÜŞTÜR
Cumhuriyet gazetesi davasını da değerlendiren Cafer Aktürk, “Kaç aydır içerde tutulan gazeteciler hakkındaki iddiaların aslında gerçeği yansıtmadığı, temelsiz iddialar olduğu yapılan karşı savunmada bu iddialar çürütülerek bu dava bizim nezdimizde çökmüştür. Aslında dava bile olmaması gerekiyordu. Nitekim bu gazetecilerden yedisi serbest bırakıldı. Dördü de boşu boşuna orada yatıyor. Bu Olağanüstü Hal’le birlikte Türkiye’de bu bağlamda haksızlığa uğramış insan sayısı çok fazla. Gazeteci kısmen basın yoluyla da olsa kendini duyurabiliyor ama duyurama şansı olamayan insanların sayısı azımsanamayacak kadar çok fazla. Ve gelinen son noktada Türkiye Avrupa İnsan Mahkemelerinde sıkıntılar yaşamaya başladı ” dedi.
BENZER HABERLER