ÜMRANİYE İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ’NDEN MEVLİD-İ NEBİ ETKİNLİĞİ

Diyanet İşleri Başkanlığı Ümraniye İlçe Müftülüğü tarafından Mevlid-i Nebi haftası dolayıyla düzenlen konferansta konuşan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, evlilikte başarısızlığın en büyük nedenlerini inatçılık ve narsizm olarak tanımladı.

HABER: Kerim ÖZTÜRK / Ümraniye Gündemi Gazetesi – 14.11.2019


Mevlid-i Nebi haftası dolayıyla Diyanet İşleri Başkanlığı Ümraniye İlçe Müftülüğü tarafından “Peygamberimiz ve Aile” başlığı altında “Son Kale Aile” konulu konferans düzenlendi. Konuşmacı olarak Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın katıldığı, Ümraniye Nikah Sarayı’nda gerçekleştirilen programa, Ümraniye İlçe Müftüsü Muharrem Gül’ün yanı sıra din görevlileri kapsamında cami imam hatipleri, Kur’an Kursu öğreticileri, vaizeler ve muhtarlar katıldı.

Çakmak Merkez Cami İmam Hatibi Ahmet Bilal Erdem’in Kuran-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, Diyanet İşleri Başkanlığı’nca Mevlid-i Nebi Haftası dolayısıyla hazırlanan sinevizyon ve kısa filmler gösterimiyle devam etti.

Programın açılış konuşmasını yapan Ümraniye İlçe Müftüsü Muharrem Gül, “Yaratılış itibariyle sosyal bir varlık olan insan için toplumsal hayat ne kadar önemliyse, toplum içinde onun özünü oluşturan aile o denli hayati bir öneme sahiptir. Allah Resulü’nün aile hayatı kıyamete kadar bütün insanlar için eşsiz bir örneklik arzetmektedir. Nitekim onun aile hayatında uyguladığı ilke ve prensipler tüm zamanlarda önemini ve işlevini kaybetmeden varlığını sürdürmüştür. Bu açıdan toplumun en küçük birimi olan ailedeki mutluluk ve huzurun temin edilmesindeki vazgeçilmez şart olduğunun en güzel örnekleriyle Hz. Peygamber (s.a.v)’in aile yaşantısında görmek mümkündür. Alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamber “Ve mâ erselnâke illâ rahmeten lil âlemîn.” Onun veladetinin yıldönümü “Levlake levlake lemâ halaktü’l-eflâk” alemler hürmetine yaratılan bir peygamber. “Lekad kâne lekum fî rasûli(A)llâhi usvetun hasenetun” modern şahsiyet olarak bütün insanlığa model örnek olarak gönderilen bir peygamber. Dolayısıyla bütün hayatı ile peygamberimiz (s.a.v) bizlere, bütün insanlığa örnek ve önderdir. Şu anda toplumda hayatımıza baktığımız zaman aile hayatında ailevi geçimsizliklerin olduğu, boşanmaların arttığı bir dönemde aile huzuruna çok büyük bir ihtiyaç var. Onun için yive Peygamberimiz (s.a.v)’in hayatına bakmamız gerekiyor. Bu vesile ile sadece din açısından değil psikolojik açıdan da değerlendirmek üzere alanında uzman konuyla alakalı 16 da kitap yayınlamış Prof. Dr. Nevzat Tarhan hocamızın sunacağı “Son Kale Aile” konulu konferansımızı düzenlemiş bulunuyoruz” dedi.

Daha sonra konferans sunumu için kürsüye gelen Prof. Dr. Nevzat Tarhan günümüzde aile algısına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Tarhan, modernleşmeyle bencilleşen, dünyevileşen bireylerin aileyi ayak bağı olarak gördüğünü, aileyi değersizleştirdiğini söyledi. Bu yaklaşımın çok yanlış olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan, toplumu ayakta tutan temel değerin aile olduğunun unutulmaması gerektiğini hatırlattı. 

EVLİLİĞİN EN BÜYÜK DÜŞMANI İNATÇILIK VE NARSİZM!P

rof. Dr. Tarhan, ailenin çok önemli bir kurum olduğunu ve içerisinde her zaman huzurun olması gerektiğinin altını çizdi. Evlilikte başarısızlığın en büyük nedenlerini inatçılık ve narsizm olarak tanımlayan Prof. Dr. Tarhan, günümüzde evliliğin tanımının değiştiğine vurgu yaptı.

“TOPLUMU AYAKTA TUTAN TEMEL DEĞER AİLE”

Evliliklerin içerisinde empati yoksunluğu olduğunu belirten Prof. Dr. Tarhan,  günümüzde evliliklerin ayak bağı olarak görüldüğünü söyledi. Prof. Dr. Tarhan, şu değerlendirmelerde bulundu.

“Modernleşmeyle bencilleşen, dünyevileşen bireyler aileyi ayak bağı olarak görüyor. Aileyi değersizleştiriyorlar. Bu yaklaşım çok yanlış. Unutulmamalıdır ki toplumu ayakta tutan en temel değer ailedir.”

“GENLERİMİZ BİZİ AİLE KURMAYA YÖNLENDİRİR”

“Genlerimizde en iyi adayı bulmak, onunla birlikte yaşamak ve çocuk sahibi olmak gibi bir talimatname vardır. Yaratıcı, kadın ve erkeği tek başına ele almamış, bu iki cinsi âdemoğlunun soyunu devam ettirecek unsurun ayakları olarak değerlendirmiştir.”

“KADIN VE ERKEK BİRBİRİNİN TAMAMLAYICISIDIR”

“Biyolojik olarak kadın ve erkek eşit olmadığı gibi, birbirinden üstün de değildir. Sadece birbirlerinden farklıdır. Kadın kadın olduğu için aşağı, erkek de erkek olduğu için ala değildir. Bir bütünün parçası gibi kadın ve erkek birbirinin tamamlayıcısıdır.”

“SOYUT İHTİYAÇLARIN İHMALİ SORUNLARA YOL AÇAR”

“Psikolojik ihtiyaçlarımızın içinde en önemlisi sevgidir. Eşler arasında bu ihtiyacın karşılanmaması duygusal boşluğun oluşmasına zemin hazırlar. Genellikle evlilik öncesi ve evliliğin ilk yıllarında bu ihtiyaç eşler tarafından karşılanırken, ilerleyen yıllarda erkek işine, kadınsa evine ve çocuklarına odaklanmak suretiyle birbirlerini ihmal etmeye başlar. Dolayısıyla bu aşamadan sonra duygusal zayıflık meydana gelir ve evlilikte birçok sıkıntı bu süreçle birlikte başlar.”

“MODERNİTE BOŞANMALARIN ORANINI ARTIRDI”

“Boşanmaların sebeplerine baktığımızda, modernitenin evlilik bağlarını zayıflattığını görmekteyiz. Modernite, benmerkezciliği ön plana çıkararak “Kişinin her şeyden önce kendisini sevmesi gerektiğini, kutsallığın insanın kendi çıkarında olduğunu söyleyerek insanların bencil zevklerin peşinde koşmasını sağladı.”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan konferans sonrasında kitaplarını da okurları için imzaladı.

Kerim Öztürk:
diger haberler