logo

Putin 8 generali görevden aldıysa var mıdır bir nedeni?

Ordularda bir ülkeye bir bölgeye yapılacak taktik harekâtın planlanması ve ardından “Harekat Emri”nin verilmesi klasik bir usuldür. Taktik Harekâtın planlanmasında birçok konu masada incelenir. Bunların en belirgin olanları; harekâttaki vazife/görev, dost ve düşman durumu, arazi ve hava şartları ile sahip olunan mevcut kuvvetlerdir. 

Devlet-i Aliyye’nin 1453 yılında İstanbul kuşatması sırasında Avrupa’da yeni bir haçlı ittifakı ortaya çıkacağından kuşkulandığını ve bu nedenle kuşatmanın zayıflatılmasını ve hatta kaldırılmasını Fatih Sultan Mehmet‘e tavsiye eden Çandarlı Halil Paşa 29 Mayıs’ta İstanbul fethedilmesinden hemen sonra 1 Haziran 1453’de görevden alınmıştı. Baş vezirin bu tavsiyeleri orduda ve devlet kapılarında Bizans’tan rüşvet aldığı söylentilerinin dolaşmasına neden olmuştu.

Fakat fetih peşinde koşan Rusya Lideri Putin, 8 generali görevden almasının nedeni rüşvet konusundan uzakta görünüyor.

Ordularda bir ülkeye bir bölgeye yapılacak taktik harekâtın planlanması ve ardından “Harekat Emri”nin verilmesi klasik bir usuldür. Taktik Harekâtın planlanmasında birçok konu masada incelenir. Bunların en belirgin olanları; harekâttaki vazife/görev, dost ve düşman durumu, arazi ve hava şartları ile sahip olunan mevcut kuvvetlerdir. 

Askeri birliklerin esas vazifesi tüm cephe boyunca ele geçirilmesi halinde kesin zaferle sonuçlanacak nihai hedefin ele geçirilmesidir. Zaferden sonra masada siyasi mücadele başlar. Zafer kazanan taraf haliyle masada yegâne söz sahibidir.

Ukrayna’daki duruma baktığımızda, Rus birliklerinin nihai hedefi başkentlerinin ele geçirilmesidir. Başkentin taşınması ve teslimiyet olmaması durumunda Rus Orduları tekrar ileri bir harekât planlanması yapmak zorunda kalacaktır.

Tüm bu harekâtların planlanmasında temel unsur, istihbarat çalışmasıdır. Sahip olunan birliklerin ve silahların nasıl, nerede ve ne zaman kullanılacağı toplanan istihbarat sayesinde karar verilir. İşte bu istihbaratın değerlendirmesinde de gözden kaçırılacak bazı konular harekâtın yavaşlamasına, durmasına veya başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olacaktır.

Rus birliklerinin, 24 Şubat 2022 saat 07.50’de taarruzlara başlamasıyla Ukrayna toprakları muharebe sahasına dönüşmüştür. Harekât esas olarak üç farklı yönden planlanmış, esas taarruz kademesi ise kuzeyden güneye doğru gelişmiş, hedef ise Kiev olarak belirlendiği görülmüştür. Harekâtın başarısı baskın etkisiyle sağlanmaya çalışılmış, zamana karşı bir yarış başlatılmıştır.

Harekâtın hızı taarruz eden birliklere emniyet sağlar ve rakibe karşı psikolojik bir üstünlük sağlar. Bu da savunmanın çökmesine, harekâtın planlanan zaman içerisinde hedeflerin ele geçirilmesine ve başarıyla tamamlanmasına imkân verir.

Medya kaynaklarından edinilen bilgilere göre, harekâtın süresi yaklaşık 3-4 gün planlandığı tahmin edilmektedir. Bugün ise yaklaşık 3 haftalık bir gecikme yaşandığını söyleyebiliriz. Bu gecikmeler, basından takip edildiği üzere Ukrayna yetkililerince Rus birliklerinin çok ağır kayıplar vermesine neden olmuştur. Hız düştüğü için birliklerin emniyeti zayıflamıştır. Savunan taraf ise taarruz istikametlerinin açığa çıkmasından sonra, savunmanın yönünü doğru tespit ederek yığınaklanma yapmasına imkânı sağlamıştır. Yani bu savaşta en hassas konu olan zamanı kazanmıştır.

Harekâtın hızı neden düşmüş olabilir?

Bu soruya birkaç açıdan yanıt bulabiliriz.

En önemli sebeplerden biri birliklerin muharebeye hazırlık durumlarıdır. Bunlar, alınan eğitimler, teknolojik silah ve teçhizatın başarıyla kullanım durumu, lojistik konular, moral ile motivasyondur.

Diğer bir husus, mevsim şartları nedeniyle, zırhlı birlik harekâtının yollara bağlı kalmış olması, zaman zaman çamura saplanmaları, taarruz güzergâhında bulunan yol köprü ve viyadüklerin, Ukrayna birliklerince tahrip edilmiş olması, mayın ve pusulara maruz kalınması olarak değerlendirebiliriz.

Kara birliklerinin harekat emniyeti, hava araçlarıyla da desteklenmelidir. Sürekli keşif ve gözetlemeler yapılması, harekâtı yavaşlatacak muhtemel pusu bölgeleri ve direnek noktaları tespit edilmeli ve buralar ateş destek vasıtalarıyla imhası sağlanmalıdır.

Bu açıklamaların temelinde mutlak bilgiye ihtiyaç olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu bilgiye de doğru ve zamanında ulaşılması gerektir. Harekât planları muharebe sahasına yönelik elde edilen bu bilgiler ışığında güncellenerek elastikiyet sağlanmalıdır.

Rus birlikleri harekâtın başında planlandığı gibi mutlak bir hava sahası kontrolüne sahip olamamıştır. Bunun en temel nedeni, Ukrayna birliklerinin elinde bolca bulunan modern hava savunma füzeleridir. Uçaklar bölgeyi ateş altına alsa da, kara birlikler hedefleri işgal etmeden kontrol sağlanmaz. Bu nedenle kara birlikleri mutlaka harekâtına devam etmelidir. Bu da kusursuz bir lojistik desteği gerektirir.

Kara birliklerinin lojistik ikmalleri kara yolundan daha çok yük helikopterleri tarafından sağlanması zaman kazandırır ve gecikmeleri önler. Hava hâkimiyetini sağlayamayan Rusya, son dönemde ikmal zincirinde çok büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Özellikle yiyecek, akaryakıt ve mühimmat bütünlemesinde zorluklar yaşadığı, ilave silah ve teçhizata gereksinimlerin arttığı zaman zaman basında da paylaşılmaktadır. Hatta ABD’de tarafından açıklanan bilgiye göre, koskoca Rusya, Çin Halk Cumhuriyeti’nden askeri malzeme ve teçhizat talebinde bulunduğu öğrenilmiştir. Rusya yetkilileri bunu yalanlasa da doğruluk payı olabilir. Ukrayna yetkililerin açıkladığı rakamlara ve basına düşen görüntülere göre, Rusya’nın tahminlerin çok çok üzerinde personel, araç, silah ve teçhizat kaybettiği anlaşılmaktadır.

Putin’in Ukrayna’yı işgal için karar vermesinde en önemli faktör istihbarat bilgileridir. Yani kararı verirken temel soru “Ukrayna yutabilecek büyüklükte bir lokma mı yoksa değil mi?”

İstihbarat birimi Putin’e bu bilgiyi tam veremediği açık. Karadan denizden ve havadan 3-4 gün sürmesi tahmin edilen bir harekâtla Ukrayna işgal edilecek ve teslim alınacaktı. Belki de işgal sonrası Belarus ile birleştirerek Ukrayna-Belarus Birleşik Devletleri kuracaktı. Ama böyle olmadı.

Sonuç olarak, Putin bu savaşı kazansa bile uğradığı ekonomik yaptırımlar ve ambargolar nedeniyle, başta prestij olmak üzere çok şeyi kaybetmiş olacaktır.

Burada zaman Rusya’nın aleyhine işliyor ve her geçen gün ekonomik olarak bataklığa biraz daha saplandığı görülmektedir. Artık barış görüşmeleri Ukrayna’dan daha çok Rusya’nın kurtuluş ümidi haline gelmiştir. Anlaşma sağlanmazsa nükleer savaş masada olacak ve 3’üncü dünya savaşına ilişkin konular da yavaş yavaş konuşulmaya başlanacaktır. (15.03.2022/İstanbul)

Mehmet Ali Özdemir (E.Alb.)

Etiketler: » » » » » » »
Share
394 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ