
Türk aile yapısının baş düşmanı feminaziler, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ‘Aile’ mefhumunun önemine atıfta bulunmak için hazırladığı kamu spotuna kin kustu. Kadının eşine bir bardak çay vermesini bile hazmedemeyen zihniyet, İslam’ı ve Müslümanları çağ dışı göstermekten utanmadı. Beşeri sistemlerin kadını bir meta gibi gösterdiği modern dünyada kadını hak ettiği değere yükselten İslam’a olan düşmanlıklarını gizlemeyen azgın azınlık büyük bir karalama kampanyası yürüttü. Aile içi ilişkilerin karşılıklı saygı ve sevgiden geçmesi gerektiğine işaret eden anlamlı videoyu bağlamından kopartan sol mürteciler büyük bir ifsada girişti. Konu ile ilgili Akit’e konuşan uzmanlar, algı operasyonlarının kurbanı olunmamasına dikkat çekti.
AİLEYE SALDIRIYORLAR
İlahiyatçı yazar Şule Parmak, azgın azınlığın Türk aile yapısına saldırdığına dikkat çekerek, “Müslüman kadın ve aile profiline karşı yapılan saldırılar her geçen gün devam ediyor. Bu duruma bir yenisi de Diyanet’in hazırladığı reklam bahane edilerek eklendi. Bu reklamda aile bireylerinin birbirlerine sunacağı ilgi ve muhabbet ortamı yansıtılmak istendi. Bu nasıl aymazlıktır ki, kadının çalışma hayatında başkalarına yaptığı hizmet de hiçbir sıkıntı görülmemekte iken evinde hayatını paylaştığı yakınlarına hizmeti tartışma konusu yapılmaktadır” dedi. Diyanet’in önemli bir konuya değindiğini kaydeden Parmak, “Bu ise Diyanet’in yapmış olduğu reklamı kınayanların en hafif tabirle samimiyetsizliğini göstermektedir. Merak konusudur ki, acaba Diyanet’e böyle bir tenkit getirenler nasıl bir aile yapısına sahipler? Neden rahatsızlık duyuyorlar merak konusu” şeklinde konuştu.
KADIN DÜŞMANI ZİHNİYET
Araştırmacı yazar Ercan Çifci de, reklam üzerinden algı operasyonu kusanların bu milletin değerlerine düşman bir zümre olduğunu belirterek, “Azgın azınlık diye tabir edilen bu taife; dini, ilmi, ahlaki bütün değerlere saldırıyor. Milletin sabrından ve ülkenin genel huzuru bozulmasını istememesinden kaynaklanan sükûnetinden cesaret alarak milletin karısına, kızına, oğluna evdeki yaşantısına bile karışmaya başladı” dedi. Halkı bu zihniyetin ikiyüzlülüğüne karşı uyaran Çifci, şöyle devam etti: “Bu zümre, eşcinsel kulüplerde her çeşit sapkın birliktelikler yaşar, reklamlarda kadının cinselliğini sömürür ama utanmaz, gelir muhafazakâr bir ailenin kendi halindeki yaşantısına karışır. Bir dine inanmaz, kalkar Müslüman bir aile yapısının örneklendiği diyanet programlarına dil uzatır. Bunlar, çürümüş köhne fikirleri ideolojik maske olarak kullanan, kadın düşmanı ve cinsel terör odaklarıdır. Bunlar, kadının evinde, yuvasında olmasına karşıdırlar.”
