Etiketler: DÜNYA EKONOMİSİNİN KAN AKIŞI
Her şey petrol gibi kokuyor
(Platon Bir Gün Kolunda Bir Ornitorenkle Bara Girer)
Petrol dünyanın kanı…
Savaş mıknatısı petrol…
Dünya ekonomisi belli başlı dönüşümler yaşamaktadır. Sistemler ve kavramlar neredeyse krizler doğrultusunda büyük değişim ve etkileşimlere uğramıştır. Bakınız: Keynezyen ekonomi politikası sisteminden neoliberal ekonomi politikasına geçilmesi. Bu süreç, Şili’de rejim değişikliği ile kabullendirilirken Türkiye’de 24 Ocak kararları ve Turgut Özal’ın hükümetin başına geçmesiyle değiştiği ve dönemi incelediğimizde serbest piyasa ekonomisinin neredeyse tüm dünyaya kabul ettirilmesi aşamasının acımasızlığını (özellikle çevre ve yarı çevre ülkelere) unutmamak gerekmektedir. Bu dönüşümün kabullendirilmesi sürecinde en önemli faktör elbette ticaretin serbestleştirilmesi çabası gibi gözükebilir. Arkasında yatan sebep ise apaçık ortadadır. Modern silah, PETROL.
Petrol günümüzde kozmetik ürünleri, konserveler ve birçok kullandığımız kimyasal ürünlerin yapımında kullanmakta ve özellikle petrol üretici ülkelerin ekonomileri için hayati önem taşımaktadır. Bakınız: ABD’de suyun petrolden daha pahalı olması gibi.
Yakın zamanda izlediğim belgesellerden birisi ise ABD’de de ki bu durumun vahimliğini gözler önüne sermektedir. Şöyle ki konuşmacıların geneli Ortadoğu ülkelerindeki petrolün çoğunluğunun savaş yoluyla alınması durumunu çoktan kabul etmiş, yaşananları kendi kafalarında meşru kılmışlardır. Bu bağlamda olayı irdelediğimiz vakit ABD’nin Afganistan, Irak ve Libya’ya müdahalelerini, Birleşmiş Milletler üyelerinin onay vermediği halde hangi amaç doğrultusunda gerçekleştirdiğini anlamış olacağız.
Ortadoğu’da Arap Baharı’nı yaşatan, İsrail devletinin bir tampon bölge olarak kurulmasına destek olan Amerika, dünyada en fazla petrol üreten ülke konumundadır. Yakın zamanda Venezuela ile aynı sebepten dolayı sorun yaşayan ABD, sosyalist olan ve petrol üretimini arttırmak istediğini söylediği bu devlete, gerek medyada gerekse siyasi olarak birçok yaptırım uygulamaktadır.
Türkiye’de ise petrol konusunda gelecek senaryolarına bakıldığı vakit özellikle Doğu Akdeniz bölgesinde büyük sorunlar yaşayabileceği söylenilebilir. Şöyle ki yakın zamanda Avrupa Birliği ile ilişkilerin geçici olarak dondurulması kararının alınmasının nedenleri irdelediğimizde Kopenhag Kriterlerine uyum sağlamamamız, darbe girişiminin ardından yaşanan OHAL durumu , basın ve medya kuruluşundan birçok kişinin gözaltına alınması gibi sebeplerin dışında, gelecek senaryoları arasında bulunan Kıbrıs meselesi göze çarpmaktadır. Doğu Akdeniz bölgesinde bulunan Kıbrıs’ın çevresinde bulunan doğalgazın ileride ilişkileri ne denli yoracağının sinyallerinin şimdiden verildiği gözlemlenmektedir.
Türkiye’nin durumunu bu çerçevede değerlendirdiğimiz vakit Kıbrıs bölgesinde bulunan haklarını maksimum düzeyde koruması ve çıkarlarını olabildiğince savunması gerekmektedir. Gelecekte Dünya ekonomisini etkileyebilecek potansiyelde olan bu bölgenin ticaret yollarına olan yakınlığı ve çıkartılacak doğalgazın üretici konumundaki ülkelerden birisi olma potansiyeli unutulmamalıdır.
umraniyegundemi.com / 30.03.2019
BENZER HABERLER