“CENNET YOLCUSU OLAMADIK!”

SİZDEN GELENLER 

Bugün 15 Temmuz hain darbe girişimin 1. Yıldönümü. Dış güçlerin desteğiyle FETÖ’cü hainlerin kanlı darbe girişimi sonucu bu ihanet 249 şehit ve 2 bin 193 gazi ile püskürtülmüştü.

---

İşte o gece bu hain darbe girişimini engellemek için yola düşen bir okurumuz, o gece yaşadıklarını kısaca kaleme dökmüş.

İşte Coşkun Öztürk’ün “CENNET YOLCUSU OLAMADIK” dediği duygu ve düşüncelerini yazdığı o satırlar :

15 Temmuz gecesi anılarından

 “Bundan tam 1 yıl önceydi. Sanki dün gibi! Bizler tam bu saatlerde köprüdeydik. O gece abdest alıp evdekilerle helalleşip gitmiştik ve giderken arkadaşlarla haberleşerek bir çığ gibi büyüyerek gidiyorduk. Rahmani bir hava vardı. Köprüde tanklara yaklaştıkça garip şeyler oluyordu.

Taranıyorduk. Arada tek tek atışlar oluyordu. Vurulan arkadaşlar vardı. Kapan araba, motosiklet ne bulursa geri tarafa naklediyordu.

Taranıyorduk. Tam siper yatıyorduk.

Kalkıp “Allahü ekber” diye tekbirler getirerek tekrar ileri gidiyorduk.

Bizi ileri gönderen ilahi bir gücün varlığını hissediliyordu.

Yanımızda kanlar içinde olan insanlar çoğaldı. Sıkıntılar artıyordu. Bu git geller sabaha kadar sürdü.

O arada uçakların uçuşu etkiledi bizleri bombalandık diye düşündük ama görüntüde bir şey yoktu.

Arada diğer cephelerde olan kardeşlerle temastaydık.

Taksim Elhamdülillah çabuk teslim alındı.

Şişhane’de çok sıkıntı oldu çok. Kardeşlerimiz şehit düştü.

Vatan’da kardeşler dirençliydi. Şükürler olsun.

Başka birkaç yerde güzeldi. Sabah ezanları okunup namaz kılmak için çıktık ki ta yukarıdan bir kardeşimiz yanımıza düştü kanlar içinde. Sıkıntılıydı. O an yanımızda Allah’ın hikmeti doktor olduğunu söyleyen uzun hippi saçlı bir genç belirdi. Müdahale etti. Hayati bir tehlikesi yoktu ama kan kaybı ciddiydi. Hemen hastaneye yolladık.

Namazı kılıp geri dönüp gece bize ateş eden o tankları teslim almak istiyorduk olmadı. İstişare ettik diğer yerlerle konuştuk olaya millet hakim olmuştu. Darbeciler yenilmişti.

Yorgunduk. Evlerimize döndük. Dönemeyenler daha güzel yere döndüler…

Cennet yolcusu olamadık. Demek ki nasibimiz yokmuş.

Ama sonradan gizlenen ağır ağabeylerin isimleri tek tek belli olunca içimiz burkulmadı değil!

Hele sonra meydanlarda yine en önde nutuklar atmaları ise samimi insanları kahrediyordu. Bu ne yüz, ne yüzsüzlük ve alçaklık…

Ve hala o alçaklar samimi insanların sırtından inmek istemiyor.

Yazıklar olsun. Allah’tan korkmayan alçaklara…

Lanet olsun din satarak dünyalıklarını yapan iki yüzlü vicdansızlara…”