logo

Bağımlılık bunlar!

Bilindiği üzere bağımlılık ve bağımlılık yapan maddeler insanlık tarihi kadar eski. Gün geçtikçe yeni bağımlılık maddeleri ve türleri de ortaya çıkmaktadır. Yine bilinmektedir ki bağımlılığın tipik ve temel özellikleri vardır. Bunların başında bağımlılık müptelasına bulaşmışların bağımlılıktan kurtulma şansı nerede ise yoktur.

Bilindiği üzere bağımlılık ve bağımlılık yapan maddeler insanlık tarihi kadar eski. Gün geçtikçe yeni bağımlılık maddeleri ve türleri de ortaya çıkmaktadır. Yine bilinmektedir ki bağımlılığın tipik ve temel özellikleri vardır. Bunların başında bağımlılık müptelasına bulaşmışların bağımlılıktan kurtulma şansı nerede ise yoktur.

Madde bağımlılığı müptelasına bulaşmış insanların beyinlerinde büyük hasar oluşur. Bu nedenle şuur / bilinçleri yoktur. Bağımlılık müptelasına bulaşmış insanların şuurları çalışmadığı için bağımlı olduklarını kabul etmezler.

Yukarıda sayılan nedenlerden ötürü toplumda bağımlı insanlara suçlu muamelesi yapmak yerine mağdur muamelesi yapılması daha doğrudur.

Her ne kadar Covit bulaşı sürecinde tartışmaların odağında olsa da Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre bağımlılık çeşitleri gittikçe artmaktadır. Psikiyatristlerin, psikologların ve konu ile ilgili kesimlerin bağımlılık yapan nesneler ve bağımlılıkla ilgili tanımlamaları dışında kalan bağımlılıklar da var. Mesela;

Koltuk/makam bağımlıları: Bu hastalığa müptelâ olmuş kişiler,

1- O koltuğu kendisinin şahsi malı addetmektedir. En büyük yan etkisi ise mülkiyet sanrıları / halüsinasyonları yaşanmasıdır.

2- O koltuğa/makama kendisinden başka kimseyi layık görmemektedir. Bu durumun yan etkisi ise kibirdir. Bu iki sendromu gösteren kişi koltuğun/makamın devamı için ise satışa sunduğu şey, başta şahsiyeti olmak üzere, her türlü insani ve ahlaki değerleri satmasıdır.

Aklî-Fikrî bağımlılar: Bu hastalığa müptelâ olmuşlar belki de en zavallı bağımlılardır. İnsanı diğer canlılardan ayırt eden en önemli iki vasfını akıl ve vicdanını başkasına bağımlı kılmıştır. Zaten bu hastalığa müptelâ olmuşların en büyük ve tek sendromu düşünebilme kabiliyetlerini / yetilerini kaybetmiş olmalarıdır. Bu zavallılar akıl ettiklerini zannettiklerinde başkasının ipi kadar ilerleyebildikleri gibi, düşündüklerini zannettikleri çerçevede akıllarına giydirilmiş pranganın çapı kadardır.

Para bağımlıları: Kanaatime göre bunlarda madde bağımlısı grubuna dahildirler. Çünkü bunlar Karun gibi zengin olma hayali hastalığına müptelâ olmuşlardır. Hiçbir insani, vicdani sınır gözetmeksizin para biriktirme hırsı ile yanıp tutuştukları için para kazanma adına haram demeden, yolsuz demeden, yasak demeden biriktirme uğraşı içindedirler. Bu yaratıkların en büyük sendromu ise paraya tapmaları ve taptıkları gücün her şeyi yapabileceğine inanmalarıdır.

Oyun/Eğlence bağımlıları: Bunlar da aklî / fikrî bağımlılar grubundan sayılabilirler aslında. Tek farkları bütün hayatlarını oyun oynama, eğlence üzerinden idame ettirmeleridir. Tek kaygıları/sendromları oyun ve eğlence peşinde ömürlerini sürmeleridir. Üstelik bunlar bu sektörlerden gelirde elde etmezler. Başkalarının sunduğu hayal dünyasının peşinde koşar dururlar.

Tip örnek olsun için birkaç tanesini vermiş olduğumuz bağımlılık türleri bunlarla sınırlı değil. Gösteriş bağımlılarından, şaşaa, debdebe, tantana gibi rubai babında bağımlılara kadar yol uzar.  Ancak acıtan gerçekler yerine mutlu eden yalanlar peşinde koşan toplumlar fertleri bunları hastalık olarak görmek yerine kazanmanın, kahramanlığın, işi bilmenin, kendisini geliştirmiş olmanın vs. vs. parçası olarak görüyorlar.

Eskiler ne güzel demişler

Çeşm-i insaf gibi arife mizan olmaz
Kişi noksanını bilmek gibi irfan olmaz

Savaş SONGUR / 22.02.2022 – Ümraniye/İSTANBUL

Etiketler: » » » » » » »
Share
750 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ