logo

HİÇ DEĞİLSE BUNA SES ÇIKARIN!

Zulmüyle Türkistan’ı günden güne ‘sindiren’ Çin’in ‘gözetim uygulaması’ adı altında evlere gönderdiği görevlilerin ailelerle aynı odada kaldığı ortaya çıktı. Aile mahremiyetini ayaklar altına alan Pekin’in yürüttüğü sistematik baskı neredeyse her evde uygulanıyor. Batı’nın sert tepki gösterdiği uygulamalara İslam dünyasının sus pus kalması utanca yeni bir boyut kattı.

Hiç değilse buna ses çıkarın

Çin, Doğu Türkistan’da uyguladığı soykırım politikasını Müslüman uygurların evlerine kadar soktu. Pekin yönetimi, eşlerini zorla toplama kampında tuttuğu Müslüman kadınların evlerine erkek görevliler göndermeye başladı. Müslüman Uygurların mahremiyetini ve aile birliğini hedef alan uygulamayı KARAR’a doğrulayan Uygur Türklerinin temsilcileri “İntihar eden kadınlarımız bile var. Kasaba ve köylerde pilot olarak uyguladılar. Şimdi şehirlerde de yapmaya başladılar. Aile birliğini bozup ve değerlerimizi ayak altına almaya çalışıyorlar” değerlenmesini yaptılar. Çinli görevlilerin çoğu zaman Müslüman Uygur kadınlarla aynı odada uyumasının utanç verici olduğunu belirten Uygur Türkleri “İslam dünyası buna da mı ses çıkarmayacak” yorumunda bulundu.

Pekin yönetiminin, ‘ikiz aile/kardeş aile’ adı altında Müslüman Uygurların evlerine Çinli görevliler gönderme projesi 2017’den beri ‘kültürel soykırım’ ve baskı politikalarının bir ayağı olarak uyguluyor. Çin Komünist Partisi’nin resmi rakamlarına göre, geçen yıl Doğu Türkistan’da 1 milyon 120 bin kamu memuru, 1 milyon 690 bin hanede konakladı.

Toplama kampları gibi soykırım uygulamalarına İslam dünyasının sessiz kalmasından cesaret alan Çin yönetimi, ‘ikiz aile’ dayatmasını bir adım ileri taşıdı. Kocaları toplama kamplarına gönderilen kadınlara erkek görevliler göndermeye başladı. Toplama kampları gibi önce iddia olarak ortaya atılan bilgiler daha sonra hem sosyal medyada yayınlanan görüntüler hem de Çin Komünist Partisi kaynaklarınca doğrulandı.

Özgür Asya Radyosu’na (RFA) konuşan Komünist Parti kaynakları, parti çalışanlarının bir hafta kadar süren gözetim ziyaretleri sırasında Uygur ailelerinin bireyleriyle aynı odada uyuduklarını söyledi. Komünist Parti yetkilisi, yönetimin gözlemlenen ailelerin “akrabaları” diye tanımladığı söz konusu yetkililerin, “ev sahipleriyle” birlikte çalıştığı, yiyip içtiği ve çoğu kez yataklarını paylaştığını söyledi.

Yengisar ilçesinde 70-80 aileyi denetleyen yetkili, isminin saklı kalması koşuluyla yaptığı açıklamada, “Görevliler gece gündüz eşleştirildikleri akrabalarıyla kalıyorlar (…) Normalde bir veya iki kişi tek yatakta uyuyor, eğer hava soğuksa üç kişi birlikte aynı odada oyuyor” dedi.

Yetkili, Uygur ailelerinin “ideolojilerine, yeni fikirler edinmelerine yardım eden” casusların “bu kişilerle hayat hakkında konuştuğunu, bu süre zarfında da tarafların birbirlerine karşı duygular beslediğini” anlattı.

Parti yetkilisi herhangi bir görevlinin birlikte kaldığı kimseden faydalanmaya veya birine cinsel istismarda bulunmaya çalıştığını “hiç duymadığını” iddia etti ve “şimdi kadınların eşleştirilen erkek akrabalarıyla aynı yerde uyumalarının normal karşılandığını” ileri sürdü. Sosyal medya görüntüleri ise ‘casusların’ mahrem ve özel addedilen Uygurların düğünlerine, cenazelerine ve diğer etkinliklerine katıldığını gösteriyor.

Yengisar’da bir mahalle komitesi başkanı, RFA’ya erkek yetkililerin kaldıkları süre boyunca Uygurlu kadınlarla yan yana yattığını teyit etti. Komite başkanı, yetkililerin “ev sahiplerinden” geceleri bir metre uzaklıkta bulunmalarının kabul edilebilir görüldüğünü ve düzenleme konusunda kimsenin şikâyet etmediğini ileri sürdü.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Uygur ailelerin uygulamayı reddetme seçeneğinin bulunmadığını açıklamıştı. Örgütün üst düzey Çin araştırmacısı Maya Wang, “Sincan genelinde Müslüman aileler kelimenin tam anlamıyla artık kendi evlerinde devletin gözetiminde yemek yiyorlar ve uyuyorlar” demişti.

KARAR’a adının açıklanmaması isteyen Türkiye’deki Uygur Türklerinin ileri gelenleri ide aile mahremiyetini hiçe sayan uygulamayı doğruladı. 2017’den beri her geçen gün artan baskı ve soykırım politikalarının Uygurların evlerinin içine kadar girdiğini söyleyen temsilciler “Müslüman ülkeler hiç olmazsa bunun için açıklama yapsınlar. Çin aile birliğini hedef alıyor. İntihar eden kadınlarımız var. Hedefleri Uygur Türkü diye bir millet, soy-sop bırakmamak” açıklamasını yaptılar. 

EV KÜÇÜKSE AYNI ODADA UYUYORLAR

Özgür Asya Radyosuna konuşan Kaşgar’daki bir köyde çalışan görevli, “ikiz aile” projesi kapsamında Uygur ailelere ziyarete gelen, Çinli kamu görevlilerinin çoğunluğunun erkek olduğunu, evleri küçük ailelerde söz konusu yetkililerin kadın erkek gözetmeksizin ev sahibi ile kaldıkları süre boyunca yan yana yattığını teyit etti. Bunun yanı sıra kamu görevlilerinin ev sahiplerinden geceleri bir metre uzaklıkta bulunmalarının kabul edilebilir görüldüğünü ve düzenleme konusunda kimsenin şikâyet etmediğini ileri sürdü. Yetkili yine Uygur ailelerinin “ideolojilerine, yeni fikirler edinmelerine yardım eden” ‘akrabalarının’ bu kişilerle hayat hakkında konuştuğunu ve bir hafta kadar süren ziyaretleri sırasında Uygur ailelerinin üyeleriyle devamlı birlikte çalıştığı, yiyip içtiği ve yataklarını paylaştığını kaydetti.  Diğer bir görevli ise bu durumu mahalle sakinlerine ‘Ulusal Birlik ve Aile’ duygusunu güçlendirmek olarak teşvik ettiklerini belirtti. Söz konusu kamu görevlilerinin kaldıkları evlerdeki ailelerle “ekmeklerini paylaştıkları, bayramları birlikte kutladıkları, çocukların ev ödevlerine yardım ettikleri, dostlukları geliştirdiklerini” söyledi. 

Kaynak: Karar gazetesi

Share
575 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ